SORGUNDA BULUNAN BALIK ÇEŞİTLERİ
SAZAN BALIĞI,AYNALISAZAN VE ALA BALIK
Çok değişik şartlara adapte olup yaşabilmesine rağmen, genelde büyük, hafif akıntılı veya durgun suları daha çok severler, ama nehirlerde de rahatlıkla yaşarlar. Sazan derin dip yamaçlarında, dibi taşlık kayalık yerlerde pek bulunmaz. Hafif eğimle derinleşen, otluk, dibi kum veya çamurla kaplı yerlerde, derelerin göllere döküldüğü ağızlarda daha çok bulunur. Akarsularda ağaç kökleri, kovuklar. suların mendereslerle anaforlar yaptığı bölgeler sevdiği yerlerdendir. Gençlerini daha sığ sularda yakalamak mümkün iken yaşlı ve iri balıklar daha derin sularda kıyılardan uzaklarda olmayı tercih eder. Sıcak seven bir balık olduğundan yaz boyunca genelde güneşin ısıttığı sığlıklarda dolaşır ve yemlenir. Kışın derine çekilir. Ayrıca hemen hemen çoğu balıkta görülen bu davranışın fiziksel açıklaması da şöyledir: Yazın özellikle derin sularda suyun üst tabakasının daha sıcak alt tabakasının daha soğuk olması ve bundan kaynaklanan yoğunluk farkı neden ile iki tabakanın birbirine karışmadan kalması sonucu oluşan hatta THERMOCLINE denir. (Bu hat zaman zaman balıkbulucu ses dalgalarında ikinci bir yansıma yaratarak ekranda sahte dip görüntüsü verir) Zamanla alt tabakada oluşan organik bozulma ile de oksijen miktarı azaldığından sazan gibi balıklar derinlere gitmez ve sığlıklarda hem daha rahat nefes alır, hem de daha rahat yemlenir. Havaların serinlemesi ile sularda serinleyerek alt üst tabakalar arasındaki sıcaklık farkı azalır ve tabakalar birbirine karışmaya başlar; böylece üst tabakanın bol oksijenli suları dibe de taşınır. Bu dönemde sazan da derine çekilerek yüzeye göre daha sıcak olan sularda kışı geçirir.
Genel olarak sportif sazan avcılığı iki kısımda incelenebilir.
1. Dip Oltası (Bu sayfayı fazla yüklememek için ikinci sayfada anlatıldı)
a. Çökertme (dip oturtması) takımı
b. Parakete
Sazan avcılığına geçmeden önce kullanılabilecek yemlere ve yemleme tekniklerine göz atmakta fayda var.
Sazan avında yem olarak kullanılacak oldukça fazla türden yem var. Başka balıklarda bu çeşitliliği bulmak gerçekten zor ama burada unutulmaması gereken balığın alıştığı yemi tespit etmek, veya devamlı avlanılan bölgede periyodik yemlemeler yaparak balığı belli bir yeme alıştırmak. Bu ikinci şık her zaman mümkün olmaz o nedenle sazan avında yem bakımından tedarikli olmakta fayda vardır. Tabii bir de sazanın her zaman sevdiği, itibar ettiği yemler vardır ki bunları devamlı bulundurmakta fayda var. Şunu da hatırlatalım, burada belirtilen yemler dışında sazan avında yöresel olarak kullanılan çok fazla yem olabilir; bu türden bilgiye sahipseniz ve yemin başarısı kanıtlanmış ise yazın bu bilgiyi paylaşalım. Şimdi sıra ile göz atalım.
Mısır : Mısır sazan avında en çok kullanılan ve sazanın severek yediği bir yemdir. Mısır hazır konserve olarak alınabileceği gibi kendiniz de hazırlayabilirsiniz. Hazır konserve alacaksanız tatlı mısır tercih edin (sweet corn) sazan tatlı sever. Kendiniz hazırlayacaksanız mısırı çiğ iken tane olarak koçandan temizlemeli 24 saat suda bıraktıktan sonra 2 veya 3 saat haşlamalı. Bu şekilde haşlanan mısır suyu ile birlikte cam kavanozlarda saklanabilir. Ben bazen haşladığım mısırı ikiye bölüyorum bir kavanozu sade saklarken diğerinin suyuna iki diş sarmısak kıyıyorum. Sazan bu kokuyu sever. Ancak sarmısak mısırın rengini açar, beyazlaştırır bunu önlemek için suya az miktarda kırmızı toz yemek boyası katmak gerekiyor bunu baharatçılarda bulabilirsiniz. Mısır iğneye iğne boyutuna göre 2 veya 4 adet takılabilir. Bazı uygulamalarda fazla koku vermesi ve yemleme amacı ile iğneden yukarı kaydırılan mısır taneleri kösteğe dizilir, bu şekilde kösteğe 7 – 8 adet mısır tanesi dizdikten sonra iğneye de iki veya dört adet mısır takılır. Bazen mısır iğneye çiğ olarak da takılabilir bu durumda daha taze süt mısırı denilen mısırları tercih etmek gerekir.
Hamur ve Ekmek : Hamur hazırlanması çok farklı şekillerde oluyor. Kendiniz hazırlayabileceğiniz gibi herhangi bir ekmek fırınından hazır ekmek hamuru da alıp kullanabilirsiniz. Hazır hamura koku ve tat için bir miktar toz veya ince yontularak hazırlanmış ayçiçek küspesi ilave edebilirsiniz. Ben artık pek hamur hazırlamıyorum ve kullanmıyorum o nedenle tarif vermiyorum ama denenmiş sağlam bir tarif bulursam veya sizlerden böyle bir tarif gelirse yayınlarım. Ayrıca hazır hamur yemler de satılmaktadır. Ekmek de sazan avında yem olarak kullanılır bir parça kabuklu ekmek doğrudan iğneye takılarak su üstüne atılarak kullanılabileceği gibi; avlanılan gölün suyu ile hafifçe ıslatılıp yoğurularak yumuşak hamur haline getirilmiş ekmek içi de iğneye takılabilir. Bu şekilde kullanılacak ekmek hamurda olduğu gibi iğneyi saracak şekilde top veya armut şeklinde takılır.
İrmik : İrmik sazan avında ve yemlemesinde her zaman kullanılabilen sazanın severek yediği yemdir. Hazırlanışı da gayet basit. Ava giderken yanınıza biraz toz şeker katılmış irmik alın (toz şeker olmasa da olur). Av yerinde hemen suyun başında bu irmiğe avlanacağınız gölden çok azar azar su katıp bir çubukla karıştırın irmik sakız gibi olacaktır. Su katarken dikkat edin fazla su bozar. Bu karışıma koku için az çiçek yağı veya küspe de ilave edilebileceği gibi bu iş için özel olarak hazırlanmış kokulandırıcı toz veya sıvılarda ilave edilebilir. Daha sonra bu bu sakızlaşmış irmik hamuru eczaneden alacağınız 20 ml.lik plastik bir enjektöre doldurulur. Tabii iğneye ihtiyaç yok atabilirsiniz. İrmik hamuru enjektör yardımı ile istenilen miktarda iğne üzerine sıkılarak sarılır. Bu yem bazen iğne sapına ve palasına sarılır, iğne ağzına da küçük bir solucan veya larva takılması ile kullanılır ve çok etkilidir.
Makarna : Düdük makarna tabir edilen ince içi boş makarnalarda yem olabilir. Makarna hafif tuzlu suda haşlanır. Dikkat edilmesi gereken; makarna çok haşlanırsa iğneye takılmaz parçalanır, az heşlansa da aynı şey olur, kıvamı iyi tutturmaktır. haşlanmış makarna bir kaç küçük parça olarak iğneye takılabileceği gibi içine hazır ekmek hamuru veya sizin hazırladığınız hamur da doldurularak da kullanılabilir.
Küspe : Küspe her yerde ve her zaman sazan için iyi bir yemlerdendir en yaygın uygulamasını için bakalım Sn. Hikmet Solak nasıl tarif etmiş “Tabaka halindeki preslenmiş ay çiçeği küspesi 5x5x5 cm ölçülerinden küçük olmamak kaydıyla küp yada dikdörtgen prizması şeklinde kesilir. Tam ortasından matkapla delinir. Bedeni oluşturacak misina ucuna klipsli bir fırdöndü bağlanır. Bu fırdöndüye aynı kalınlıkta 10-15 cm lik bir kısa beden ilave edilip küspenin deliğinden geçirilir ve ucuna üçlü bir fırdöndü bağlanır. Bundan amaç suda eriyen küspeyi rahatça değiştirmektir. Üçlü fırdöndünün serbest kalan iki halkasının her birine bedenden 1 boy ince misina ile 8-10 cm uzunluğunda dörder tane köstek bağlanır bunların ucuna da olta iğnesi bağlanır. Böylece 8 olta iğneli bir takım donatılmış olur. Olta iğneleri küspenin muhtelif yerlerine birbirine dolaşmayacak şekilde tutturulur. Bu takıma ağırlık bağlanmaz çünkü küspenin kendisi hem ağırlık hem de yem görevi görür.” Aynen katılıyoruz. Küspeyi yemek için gelen ve yumuşayan küspeden parçalar koparmaya çalışan sazanlar oltaya yakalanır. Bazen bir sazanın iki iğneyi yuttuğu da olur. Küspeyi daha cazip kılmak için bazen üstüne kokulandırıcılar sürülebilir.
Patates : Patates sazan avında çok kullanılan yemlerdendir. Patatesler, tercihen taze olmalı, eski beklemiş değil, (taze patates kaynatıldığı zaman lastik gibi olur ve iğneye takılması kolay, balığın alması zordur) hafif tuzlu suda 20 dakika kadar kaynatılır. Kaynamış patatesler suyu ile birlikte bir kavanozda muhafaza edilir. Kullanılacağı zaman kabuğu soyularak yaklaşık 1x1x1 cm. boyutlarda veya sudaki balık pek büyük değilse daha küçük boyutlarda küp küp kesilerek iğneye takılır. İğnenin ucu hafifce parmağa takılabilecek kadar dışarı çıkmalıdır. Patates ayrıca yukarıda mısırın takılmasındaki örnek gibi iğneye takılmadan da kullanılabilir. Bu tür takımın amacı huylu bir balık olan sazanın yemi emerek yerken iğneyi hissetmesi üzerine tükürerek iğneyi bırakmasını önlemektir. Balık iğneyi fark ettiği zaman artık yemi tüküremeyeceği kadar yutmuş olacaktır veya tükürse bile artık ağzında olan çıplak iğneden kurtulamayacaktır. Bu konu aşağıda boili (kaynatılmış-hamur-toplar) kısmında da anlatılmaktadır.
Tahıllar : Ayıklanmış olmak kaydı ile arpa, buğday, akdarı gibi taneli tahıllar sazan avında yem olarak kullanılabilir. Bunları hazırlamak için en iyi yol bir gün önceden ıslatarak bekletmek daha sonra 1 saat kaynatıp şişirerek yumuşatmak gerekir. Bu şekilde hazırlanan tahıl taneleri iğneye birkaç adet peşpeşe veya solucan, larva, irmik hamuru gibi yemlerle birlikte takılabilir. Tahılın diğer yemlerle kullanılmasında önce diğer yem takılıp iğne sapına itilmeli daha sonra tahıl tanesi iğne ucunu hafif açıkta bırakacak şekilde takılmalı.
Partikül yemler : Bu sınıfta kurufasulye, nohut, bakla tanesi, barbunya, yerfıstığı sayılabilir. Bu yemlerin hazırlanması tahıllarda olduğu gibi ıslatıp yumuşatma ve daha sonra kaynatma yolu ile olur. İğneye boyutlarına göre genelde tek takılırlar veya başka yemlerle birlikte de kullanılabilirler. Bezelye de bu gruba girer; bunu da hazırlayabileceğiniz gibi konserve bezelye de kullanılabilir.
Pet Maması : Kedi ve köpekler için hazırlanmış konserve veya kuru mamalar hem kokusu hem de tadı nedeniyle sazan tarafından sevilir. Kuru olanları un haline getirilerek yemleme veya yem hamurlarına koku olarak da katılabilir. Et türünden olanlar doğrudan iğneye yem olarak takılabilir.
Solucan ve Larvalar : Toprak veya gübre solucanı özellikle ilkbaharda sazan için en ideal yemdir. Toprak solucanı yağmurdan sonra veya sabah erken saatlerde daha toprak ıslakken bazen hemen toprak üstünden, bazen de kazarak toplanabilir. Gübre solucanı da özellikle büyük baş hayvanların (bir hafta falan beklem
iş olmalı) gübreleri kazılırsa altından bol miktarda toplanır. Toplaması biraz zahmetli olmakla beraber kırmızı rengi ve suda yaydığı koku ile sadece sazan için değil diğer balıklar için de iyi bir yemdir. Karasinek ve sivrisinek larvaları da çok iyi yemlerdir. Sivrisinek larvası bataklıklarda özel eleklerle kazılarak toplanır zahmetlidir ve tabii herkesin işi değildir. Avrupa’ da larvalar balık malzemesi satan dükkanlarda veya akvaryumcularda canlı olarak satılıyor biz de yok, o halde sivrisinek larvası bulmak çok zor ama isterseniz karasinek larvası üretebilirsiniz. Kısaca 200 gr kadar et (tavuk eti de olabilir) karasineklerin olduğu bir yerde kısa bir süre açıkta bırakılır. Sinekler ete yumurtalarını bırakırlar, et incelendiğinde yumurtaların bırakıldığı yer görülebilir. Daha sonra bu et parçası 5 veya 6 kat gazeteye sarılarak dibine az miktarda testere talaşı konmuş bir kova içinde sıcak bir yerde 5 veya 6 gün muhafaza edilir. Bu süre sonunda açılan gazete kağıtlarının içinde çürümüş et ve kıvır kıvır kıvranan beyaz konik şekilli karasinek larvalarını bulacaksınız. Bunlar kapağında hava delikleri olan ufak bir kavanoz içinde az miktarda talaşla karıştırılarak buz dolabında (buzlukta değil) iki haftaya kadar canlı tutulabilir, kullanmadan talaşı yıkamak gerekir. Karasinek larvaları baş kısımları olan kalın taraflarından iğneye neredeyse sadece derisini tutacak kadar saplanarak takılır, bu şekilde uzun süre canlı kalırlar. İğne boyuna göre birkaç larva birlikte takılabileceği gibi solucan, hamur, irmik veya tahıllarla birlikte de karma olarak takılabilir.
Ayrıca sinek, çekirge, böcekler, kanatlı karıncalar da sazan avında canlı veya ölü olarak yem amacı ile kullanılırlar.
Midye : Tatlı su midyelerinin içi de sazanın en sevdiği yemlerdendir hiç dayanamaz. Tatlı su midyesi deniz midyeleri gibi kullanılır. Bıçakla açılır içi iğneye takılır.
Boili : İngilizce adı ile boili, ben Türkçe’ ye kaynatılmış-hamur-toplar diye çevirdim. Bu aslında bu topların nasıl hazırlandığını anlatan uzun bir isim. Sizin daha kısa bir teklifiniz varsa bildirin lütfen. Hemen hemen tüm dillerde bu yem İngilizce kökenli ismi ile geçiyor, o nedenle ben de burada esas olarak orjinal ismi, zaman zaman Türkçesini kullanacağım. Şimdi bakalım neymiş boili. Boili hemen heme 40 yıldır hatta belki de uygulama olarak daha eskiden beri Avrupa’ da sazan avcıları tarafından kullanılıyor. Bunda birinci amaç yemi iğneden ayırmak. Bunun mantığı şu; sazan sazan yemi yutmadan önce ağzında tutar, emerek yemeye başlar, bu arada iğneyi hissederse yemi ve iğneyi ağzından atabilir. Böylece balıksız boş bir vuruş olur. Boili ise yandai montaj şekli ile iğneden ayrı durur ama ince bir misina ile iğneye bağlanmıştır. Sazan boiliyi alıp yutmaya başlayınca bile iğneyi hissetmez, iğneyi hissettiğinde de artık yem neredeyse yutulmuş çıplak iğne ağıza girmiştir, yemi tükürmesi (ki genelde tükürür boili yutulmadan geri gelir) iğnenin batmasına engel olamaz. Boiliyi iğneye tutturan kısmın orjinal adı “hair rig” dir, yani saç. Bu isim yemin ilk kullanılmaya başladığı tarihlerde balıkçıların bu bağlantı için kendi saçlarının kullanmalarından gelmektedir. Çok ince olması aslında gerekmez beden kalınlığında olabilir daha ince olmasının etkin bir rolü yoktur. Boilinin iğneye takılması biraz sabır ve biraz da alışkanlık gerektirir, hepsi o. Aşağıda bu işin nasıl yapılacağı adım adım anlatılmaktadır.
|
1 ve 2 numarali resimlerde iğnenin kösteğe (bedene) bilinen bir yöntemle bağlanmasını görüyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken misinanın ucundaki kasadır. İsteğe bağlı olarak iğne sapına düğümü de saracak plastik veya silikon bir borucuk takılabilir. |
|
Düğümün bitmiş hali iğne bağlanmış. Boilinin takılacağı uzantının fazla kalmamasına dikkat edilmeli. |
![]() |
Boilinin bir tığ yardımı ile takılması. Uç kasasındaki halkaya stoper denen plastik özel parca veya kibrit gibi bir parça takılır kasa boilinin içine çekilir ve sabitlenir. |
Yanda görüldüğü gibi iğneye takılan boili yem daha çok dip oltasında kullanılmaya uygundur. Bazen birden fazla boili de peşpeşe dizilerek kullanılabilir.Yalnız öyle boiliyi alıp tarif edildiği gibi oltaya takıp atıp sazan beklemek her zaman başarı ile sonuçlanmaz. Hep doğal yemlerle beslenmiş olan sazan durup dururken önüne gelen bu yemi yemeyecektir. Yese bile vuruş sayısı beklenen kadar olmayacaktır. Sonuçta benim gibi hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, oysa ki boili özellikle Avrupa’da olduça yaygın ve başarı ile kullanılan bir yemdir. Peki eksik olan ne? Bu soruyu cevaplamak için boilinin tarihini ve kullanımındaki mantığı biraz daha karıştıralım.
1960 yılında İngiliz sportif balıkçı, sazan avcısı Fred Wilton sazan avında yüksek proteinli yemler kullanılmasını önerdi. Bunda amaç bu yemlerle beslenen sazanın iri gövdesi ve yüksek iştahı ile bu yemi yiyince kendini daha iyi hissedeceği ve yeme alışacağı ve bu yemi arayacağı idi. Öneri tuttu ve sazanın Avrupa’ da 40 yıldır boili ile avlanmasının hikayesi başladı. Demek ki sazanı önce bu yemi de yemeye alıştırmak gerek bunun için sazan balıklarının bulunduğu göllere veya nehirlere yaklaşık iki ay süreyle günde 15-20 tane (Dikkat çok değil) boili atarak yemleme yapmak sazanı bu yeme alıştırdıktan sonra boili ile avlanmaya başlamak sizi o suyun şovmeni yapacaktır, herkes otururken sizin en iri sazanları alacaksınız. Avlanma sırasında da yemleme amacı ile suya 20 kadar boiliyi aralıklarla atmak gerekir. Hergün bu yemleme işini yapmak mümkün olmayabilir bu nedenle en azından her fırsatta diyelim, ama unutmayalım ki aradaki süre uzadıkça alışma süresi de uzayacaktır. Boili ile yemleyerek alıştırmak yöntemi oldukça yaygın olmakla beraber, bu yöntemin en dürüst kullanımı “Yakala ve Bırak” ilkesine uygun olarak yakalan balıkların geri salınmasıdır. Bu yolla ileride aynı sularda hem daha iri hem de daha bol balık yakalama olanağı doğacaktır. Dergilerde, filimlerde görülen yakalanmış iri sazanlar bu yöntem ile korunarak büyüyen balıklardır. Sazan avında yakala ve bırak yöntemini uygulamanın en iyi yöntemi yem olarak boili kullanmaktır. Alttaki resimde de görüleceği gibi boili ile sazan yakalandığında boili ağızın dışında sarkar durumdadır, iğne hemen dudağa saplanmış derine inmemiştir. Böylece yakalanan balık fazla hırpalanmış olmaz ve bırakıldığında sağlıklı olarak yaşamını sürdürür.
Peki boiliyi nasıl bulacağız. Tabii ilk adres balık malzemesi satan dükkanlar. Türkiye’ de bu yemin bulunması oldukça büyük şans tabii, o zaman hazırlayacağız bu zaten daha ucuza gelir, ama bu defa da hazırlamada kullanılan malzemeleri bulmakta zorluk olur mu? Emin değilim. Aslında amaç yüksek proteinli boili hazırlayıp sazana yemleme yaparak bu yeme alıştırmak ve avlamak o zaman bu mantığı takip ederek kendi tariflerinizi de yaratabilirsiniz. Ayrıca muhtelif hamurlarla da bu şekilde kaynatılmış toplar yaparak yüksek proteinli boili gibi kullanabilirsiniz ve bunlarda boili olarak alandırılırlar. Ama yüksek proteinli boilinin ne olduğununve bunun ne anlama geldiğini aklımızdan çıkarmadan.
Boilini Değişik Bir Takılışı |
|
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İşte size yüksek protinli bir boili tarifi
250 gr. Peynir özü (kazein) bol protein içerir
250 gr. Süt şekeri (laktoz) bu da bol proteinlidir
250 gr. Süt tozu protein ve şekil verebilmek için
200 gr. Soya unu
100 gr. Mısır unu
|
|
![]() |
![]() |
Bu un halindeki bileşenler bir kaba konarak kuru iken karıştırılır. Daha sonra ileride kullanılmak üzere dörde bölünerek saklanabilir ilk yaklaşık 300 gr lık karışmış un alınır, bu miktardan çapı 16 veya 14 mm olan 150 – 200 boili çıkacaktır. Daha sonra ayrı bir kapta 200 gr için 6 yumurta hesabı ile yumurtalar kırılır (protein ve iyi tutunan yapı için), buna renklendirici (baharatçılardan bulabileceğiniz yemek boyaları sarı, kırmızı, siyah olabilir) katılır. Yumurta boya ile çırpılır. Sıra geldi cezbedici kokulara; toz veya sıvı balık yemi kokuları çırpılmış yumurtaya eklenir. Bu kokuların özel olarak hazırlanmışı bulunamaz ise vanilya, bal, sarmısak, anason, olabilir; ticari olarak satılan boililerde hangi koku katıldı ise o isimle piyasaya sürülür. Bu kokulardan çok fazla katmak balık üzerinde olumsuz etki yapabilir.
İştah açıcı olarak da gerekirse, et, balık eti, az köri, karabiber de katılabilir. Ayrıca sazan tatlı sevdiğinden bir miktar pudra şekeri, hindistan cevizi veya vanilya şekeri de ileve edilir. Bunlar çok miktarlarda olmayıp, azıcık sadece tad ve koku verecek kadar olmalıdır fazlası balığı kaçırabilir. Uygulamaya başlarsanız zamanla en iyi karışım ve reçeteyi bulabilirsiniz. Nihayet önceden hazırlanan karışım ile bu yumurtalı karışıma katılarak hamur haline gelecek şekilde yoğurulur. meydene gelen hamurdan avuç içi kadar parçalar koparılarak sosis gibi elde yuvarlanarak uzatılır. Bundan sonra standart olması için bu sosis özel bir aparat ile kesilir ama bu yoksa dikkatli bir şekilde eşit boylarda (14 -20 mm arası çaplarda topçuklar oluşacak şekilde) kesilerek elle de yuvarlanabilirler. Yuvarlatılan hamurlar kaynar suya suyu soğutmayacak miktarlarda 20 – 25 adet bir seferde olmak üzere atlır. Burada 3 – 4 dakika kaynatılan hamur-toplar sudan alınır, fazla kaynatmak topları sertleştirir. Açık havada 2 – 3 saat kurutulan kaynatılmış-hamur-toplarımız artık kullanıma hazırdır.
Altta yüksek proteinli veya düşük proteili hamur türünden boili tarifli verip bu konuyu kapatalım. Bu tarifler sadece kuru karışımın hazırlanması içindir yumurta, renklendirici, tadlandırıcı, kokulandırıcı yukarıdaki tarife göre olabilir.
400 gr. İrmik 200 gr. Soya unu 200 gr. Mısır unu 200 gr. Süt tozu |
100 gr. Soya Unu 100 gr. Peynir özü (kazein) 400 gr. Kuş yemi 400 gr. İrmik |
500 gr. Kuş yemi 300 gr. İrmik 100 gr Süt tozu 100 gr. Soya unu |
200 gr. Soya unu 350 gr. İrmik 300 gr. Öğütülmüş kuru yemiş 100 gr. Kazein (peynir özü) 50 gr. Glikoz |
300 gr. Soya unu 400 gr. İrmik 200 gr. Patates unu 100 gr. Buğday unu |
300 gr. Kuş yemi 100 gr. Peyniz Özü 150 gr. Balık unu 450 gr. İrmik |
Yine de burada bu kadar farklı yem tarifi vermiş olsak da, sazan avında kullanılan, bir sürü faklı yem de vardır. Yağda kızarmış ekmekten tutunda, kepek ekmeğine kadar bir sürü farklı yem olabilir.
Şimdi bu yemi hazırlayan, hazırlamaya çalışan, niyetlenen tüm amatörlere soruyorum; “Konu kendinize yemek hazırlamak olsaydı bu kadar uğraşır mıydınız?” sanırım çoğunlukla “Hayır”; işte amatörlük, amatör ruh bu. Rastgelsin…..
Sazan gibi balıkların avında yemleme de çok önemlidir. Nasıl yemlersen öyle yakalarsın. Yemleme için pek çok yöntem olmakla beraber balığı toplamak orada tutmak ve oltaya vurdurmak için, koku ve tad önemlidir. Bunun için yurtdışında hazır kiloluk paket unlar satılır. Bunlar hazır veya konsantre olmak üzere iki gruptur hazır olanını açıp sulandırarak hamur yapıp kullanabilirsiniz. İsterseniz sulandırmadan önce ilave koku veya iştah açıcılar da katılabilir. Konsantre olanına ise istediğiniz kadar başka unlardan ve kokulardan katılarak kullanılır. Ben bunu Türkiye’ de aradım İstanbul’da oldukça eski ve büyük bir malzemeciye sordum, anlamadı; tarif ettim anlar gibi oldu ama “Ya onla kim uğraşacak ki” deyip elinde olmayan malı soran müşteriye ilgisini kaybetti. Acaba hakikaten öyle mi bizim Türk amatörler bu tür uğraşlara girmez mi? Açıkçası benim bildiğim ve tanıdığım amatörlerin bir kısmı uğraşırken bir kısmı bu tür zorluklara girmez. Oysa amatörlük uğraştır, zevk için, mali kazanç beklemeden, sevdiğin bir işle uğraşarak hoşça vakit geçirmektir; değil mi? Belki de o nedenle Avrupalı amatör bizim Türkiye’ de ancak hayalini kuracağımız sazanları yakalayıp poz poz resimlerken bize de seyretmek düşüyor. Bu bilinç bizde de yerleşmeli.
![]() |
|
Evet neyse yemlemeye dönelim. Demek ki bizim bu hazır yemleri bulma şansımız yok o zaman hazırlayacağız. Başta da anlattığımız gibi boilinin kendisi hem yemleme hem de alıştırma amaçlı kullanılır. Diğer türden yemleme unları hazırlamak için pek çok tarif olmakla beraber yukarıda boili tarifinde verilen un karışımları da içinden pahalı olanları çıkartılarak, mesela irmik, mısır unu, arpa unu, yulaf, kepek gibi unların bulunabilenlerini karıştırarak, biraz da kokulandırıcı ve tadlandırıcı ilave edilerek hazırlanabilir. Hatta karışıma elimizdeki solucan, larva gibi canlı doğal yemlerden katabilir, mısır suyu ve tanelerini de ilave edebiliriz. Bazı amatörler bu karışıma avlanılacak nehrin kıyısından kum, çamur da ilave etmektedirler, faydalı olduğu söylenmekle birlikte ben denemedim. En iyi karışımı deneyle bulacaksınız, belki ilerde bazı karışım tarifleri de veririm. Önemli olan bu karışımın av yerine kuru olarak götürülmesi hatta daha iyisi kuru karışımın av yerinde yapılması, avlanılacak gölün suyu ile azar azar sulandırarak avuçla kavranacak boyda toplar hazırlanmasıdır. Yemleme topları elle sıkıldığında bir arada dağılmadan kalacak, suya atıldığında suya çarpma sırasında dağılmadan dibe inip dipte 2 -3 dakika içinde eriyerek etrafa tad ve koku yayacak kıvamda hazırlanmalıdır. Çok sulandırılırsa sakızlaşabilir suda eriyip dağılmaz kokusu etkili olmaz, az sulandırılırsa atış esnasında veya suya çarptığında dağılır ve yine etkili olmaz. Hazırlanan toplardan biri deneme amaçlı kıyıda suya atılır ve davranışı gözlenir. Bu şekilde hazırlanan toplardan 5 -6 adet ava başlamadan önce oltanın atılmasının kararlaştırıldığı bölgeye atılır. Daha sonra da olta o yemlenen yere atılarak ava başlanır. İlk atılan balığı toplama amaçlı yemleme toplarının birbirlerine yakın hatta aynı yere atılmasının kokunun daha şiddetli olması bakımından faydası vardır. Daha sonra her balık yakalandığında etrafta ürken balıkları tekrar toplamak veya toplanmış balıkları yerinde tutmak için her yarım saatte bir top daha atılarak avcılığa devam edilir. Uzak mesafeli atışlar gerekiyorsa ceviz boyunda hazırlanan yemleme topları geniş açıklıklı bir sapan yardımı ile istenilen yemleme noktasına atılır. Atışlardaki isabet, yani istenen noktayı tutturmak sizin alışkanlığınıza kalmış.
BİLGİLERİNDEN DOLAYI BİLGEHAN SARP A TEŞEKKÜRLER
BENİM YAKALADIĞIM BALIKLAR
ya abi ben bişey duydum yapay kokular varmış bu kokularda işe yarar mı?
EVET YAPAY KOKULAR VAR AMA ETKİLİ OLMASI İÇİN NERDE VE NASIL BİR BALIK ÇEŞİTİNE KULLANACAĞIN ÖNEMLİ
Kazein ve laktoz nerede bulunabilir ?
abi ben ömerli ve denizli gölünde (kocaeli) avlanan amotör(acemi) bir balıkçıyım.1-2 kiloluk balık yakalayabilmem için ne tür yem kullanmam gerekiyor.evde nasıl bir yem hazırlayabilirim.şimdiden teşekkürler.
Mustafa bey sitenizde balık avına yer vermişsiniz ama bildiğim kadarıyla sorgun göletinde balık avı yasak öğle değilmi yoksa?
merhaba siz burda balik tutmak icin yöntemler gösteriyorsunuz ama sorgun göletinde tutmak icin balik gerekmiyormu kardesim gölete bakik yok.
slm ben can sazan balığı için hangi yemler kullanılmalıdır.(yaş 9)yardımcı olursanız sewinirim.
ben can sazabalığı için.özel biryem gerekiyormu.
arkadaşlar ben ankaralı bir balıkçı olarak sorgun göletini herkeze tavsiye ederim balık olmadığını idda eden arkadaşlar sanırım balıkçılık konusunda biraz yetersiz ve şanssız galiba sorgun göletinde en güzel balık yakalamanın yolu oltalarınızı atacağınız bölgeyi haşlanmış mısır taneleriyle yemlemek ve kancalarada haşlanmış mısır takmaktır ben hiç bir zaman sorgundan balıksız dönmedim tutmasını bilmek lazım hepinize saygılar
aloooo
arkadaşım iyi güzel anlatmışsın bunu her amatör yapar ama senin tutugun balıkların hepsi capak capak tutmak sorun deil önemli olan kg.mın üzerinde balık tutmak 500g.lık balık senin tuttukların yani demek istedigim daha büyük tutmak.
Daha önce o bölgeye gitmiş olan arkadaşlar açıklamamışsınız ama bir şey soracağım aile ortamımıdır ? yoksa farklımıdır bildiğiniz gibi yanınuzda eşiniz çocuğunuz olunca en büyük sıkıntılardan biride tuvalet sorunu hadi bizler tek başımıza olsa böyle sıkıntıları çözerizde işte malum yanınızda çoluk çocuk olunca sorun oluyor haberinizi bekliyorum
arkadaşlar sorgunda balık avı bildiğim kadarı ile yasak oraya balığa giden arkadaşlar apar topar ormancılar tarafından bölgeden uzaklaştırılmışlar bu konuda bilsi olan varsa bizi bilgilendirsinler.
selam arkadaşlar ben maraşın balık alanı barajında bır balık yakaladım kı sazan balıgının bu kadar buyuyecegını bılmezdım boyu 1.21 cm agırlıgı 53 kloydu ılk defa yakaladıgım balık ta herkesın halen aklında ve unutamadıgı bı balık her pulu ınsan gözunden buyuk önce bı kıyıyı yermledım sonra 1 saat bekledım kendı elımle ördugum serpmeyle aynı yemlenmış yere serpme ıle kapladım ılk balıgın suda cırpınışında kalbım duracak gıbı olmustu cok korkmuştum ama sonra sırtından zıpkın yedıkten sonra onu suda cıkarınca kafasına kendı tabancam ıle 4 el ateşi edıp öldurdum halen resımlerı var bende yayınladım ama umarım sızlerde bunu ızlemışssınızdır hayret balıkcı hakan byeee
hamur konusunda yardimci olabilirim.
adresim subway33@hotmail.de
SELAMLAR GÖLETTE AV YASAĞI DEVAM EDİYORMU BİLENLER VARSA SEVİNİRİM….
merhaba arkadaslar sorgun göleti muhteşem ama balık tutmak biraz sıkıntılı zira ormancılar izin vermiyo.o göl milli parklar tarafından koruma altına alınmış ve 2 yıl süreyle balık avına izin vermiyolar.sebebine gelince alabalık salmışlar onların büyümesi gerekiyomuş.Bir yerde bizim gibi amatör balıkcılar için iyi ama sazan popülasyonu açısından kötü zira alabalık sazan yavruları açısından tehlikeli.sorgun göleti balık acısından sıkıntılı ama tracking ve piknik açısından tavsiye edebileceğim ender yerlerden biryer.
Amatör balıkçılığa gönül vermiş sevgili dostlar.
Deflarca gittiğim Sorgun göletinde balık avı yapmak kesinlikle yasak olup, yakalayanlar hakkında cezai işlem yapılacağını bilmenizi isterim.
AMATÖR (SPORTİF) AMAÇLI SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINI DÜZENLEYEN
1/2 NUMARALI TEBLİĞ
(TEBLİĞ NO:2007/44)
(İncelemenizi rica ediyorum.)
Muhteşeşem bir doğaya sahip Sorgun yaylasını gezip görmek herkezlere nasip olur inşallah.
inşallah bende yakında gitmeyi düşünüyorum. Bilgilendirme için teşekkürler üstadım dersin
Arkadaşlar, yukarıda bahsedilen “AMATÖR (SPORTİF) AMAÇLI SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞINI DÜZENLEYEN
1/2 NUMARALI TEBLİĞ” leri aşşağıdaki linkten inceliyebilirsiniz…
http://www.oltacilar.com/1-2-nolu-tebligler-t1950.html
arkadaşlar bundan on sene once sorgundaydım adam bir balık yakaladı kuvetin icinde zor hareket ediyordu…
sunu unutmyın “buyuk yem buyuk balık”
haklısın büyük yem büyük balık.
Merhaba arkadaşlar,
Ben Sorgun’ u gerçekten çok seviyorum. Havası ve suyu mükemmel bir yer. Şehrin stresinden uzaklaşmak ve doğa ile iç içe olmak isteyen herkese tavsiye ederim.
Burada balık avı yapmak mümkün ama av yasağının olduğunu bilinmesini isterim.
Buraya ağ atıldığını bile görmüştüm bir kamp günümde. Eskiden (10-13 sene önce) çok büyük sazanlar ve alabalıklar avlardık en son gittiğimde yani 2 ay önce balığın pekte kalmadığını söyleyebilirim. Ben balık yakalamayı sportif olarak yapıyorum, yakalayabilirsem bir iki kare fotoğraflayıp tekrar suya salarım ve herkese şiddetle tavsiye ediyorum. Sürdürülebilir av bu şekilde yapılırsa, gelecek nesillerde burada kamp yapabilir ve balık avlayabilir.
Mescidi ve wc’ sinin olması çok büyük bir avantaj emeği geçenlere buradan teşekkür ediyorum.
Bir not daha eklemeden geçemeyeceğim; piknik ve kamp amaçlı giden aileler lütfen çöpleri toplayıp çöp konteynırlarına atsınlar her gittiğimizde çöp toplamaktan usandım artık :).
Herkeze saygılar sevgiler…
anlatılanlara göre çok güzel bir yer gidip görmek isterim…
Selam arkadaslar bakalım bizde yarın sorgun göletine gideceğiz gelişmelerden haberdar edecegim